Law
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/10679/425
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/restrictedAccess"
Now showing 1 - 20 of 40
- Results Per Page
- Sort Options
ArticlePublication Metadata only 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa göre sorumluluk sebeplerinin yarışması(Seçkin Yayıncılık, 2016-10) Kaya, Asım; Kaya, AsımSorumluluk sebeplerinin yarışması için sorumluluğun birden çok sebebe dayanması gerekir. Bu sebepler, haksız fiil sorumluluğu, sözleşmesel sorumluluk, sebepsiz zenginleşme olarak değerlendirilir. Sorumluluk sebeplerinin yarışması hali uygulamada sıkça karşılaşılan bir durumdur. Önceleri içtihatlarla geliştirilen bu kurum 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’un 60. maddesinde “Sebeplerin Yarışması” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hâkim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verir. Bu durumda zamanaşımı da farklı uygulanabilecektir. Sebeplerin yarışması; seçimlik illiyet, yarışan illiyet ve ortak illiyetten farklı kavramlardır.ArticlePublication Metadata only Aile konutu ve tapu kütüğüne güven ilkesi(Seçkin Yayıncılık, 2016) Yakuppur, Sendi; YAKUPPUR, SendiTürk Medeni Kanununun 194. maddesine göre, eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Malik olmayan eş, tapu kütüğüne aile konutu şerhinin verilmesini isteyebilir. Fakat aile konutu şerhi bulunmayan bir konutu malik olan eş üçüncü bir kişiye devredebilir. Bu durumda ailenin mi, iyiniyetli üçüncü kişinin mi korunacağının belirlenmesi önem taşır. Konu, çeşitli yönleriyle uygulama ve doktrinde tartışılmaktadır. Yargıtay da Nisan 2015'te içtihadını değiştirecek tartışmaya yeni bir boyut kazandırmıştır.ArticlePublication Metadata only Alman Federal Yüksek Mahkemesi'nin tıbbi müdahalelerde aydınlatma yükümlülüğüne ilişkin bir kararı(Seçkin Yayıncılık, 2014) Ünver, Yener; Law; ÜNVER, YenerKendi kaderini tayin hasta için temel bir haktır. Hastanın, rızasının hukuki geçerliliği için zamanında ve yeterince aydınlatılması gerekir. Bir müdahale için verilen rıza, sadece onun açısından etki gösterir, sonraki müdahaleler açısından etki göstermez. Çok acil hallerde rıza almak olanağı yoksa, alışılagelmiş tedavi yöntemi seçilmeli, en riskli olanlar tercih edilmemelidir. Aydınlatma yapıldığını ispat yükümlülüğü, doktorun üzerindedir.ArticlePublication Metadata only Anayasa şikayeti konusunda bazı düşünceler(Seçkin Yayıncılık, 2012) Heper, Mehmet Altan; Law; HEPER, Mehmet AltanTürk Anayasasındaki 2010 değişikliklerine göre; herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine anayasa şikayeti başvurusunda bulunabilir (Anayasa m. 148/3). Almanya’da ise, AİHS (m. 93/4) kapsamında bir sınırlama bulunmamaktadır. Eğer bir kanuna ilişkin Anayasa şikayeti yerinde bulunursa olursa, kanun hükümsüz olarak kabul edilir ve Federal Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilir. Türk Hukukuna göre, Anayasa şikayeti kanunkoyucunun işlemlerine karşı yöneltilemez. Türk Hukukundaki Anayasa şikayetinin hukuki kaynağı Alman hukukudur, ancak bazı önemli değişiklikler bulunmaktadır. Makale her iki sistem arasında küçük bir karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle ilgili yasal hükümler sunulmuştur.ArticlePublication Metadata only Avusturya hukukunda hukuk uyuşmazlıkları arabuluculuk federal kanunu(Seçkin Yayıncılık, 2015) Yıldırım, Ferhat; Law; YILDIRIM, FerhatTürk Hukuk Sisteminde uygulanmakta olan 6325 no.lu Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu1 hukuki ihtilafların çözümünde alternatif bir yol olarak taraflara önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu çalışmada Türkiye'deki yasanın kaynak kanunlarından olan Avusturya Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu incelenmiş, Türkçe'ye çevirisi yapılmıştır. 6325 sayılı yasa ile kaynak kanunun daha kolay bir şekilde karşılaştırılmasının yapılabilmesi için kaleme alınmış olan bu çalışma, her iki sistem hakkında da fikir sahibi olabilme imkanı sağlamaktadır.ArticlePublication Metadata only Bi̇r i̇dari̇ eylem olarak tıbbi̇ uygulama hatasından kaynaklı tam yargı davalarında i̇sti̇naf kanun yolunun katkısı üzeri̇ne düşünceler(Legal Yayıncılık, 2018) Boulanger, Özge Didem; Çınarlı, S.; Çeliktaş, Ö.; BOULANGER, Özge Didemİdarenin kişilere vermiş olduğu zararın tazmin edilmesi hukuk devletinin gereğidir. Tıbbi uygulama hataları idari eylem niteliğinde ol- duğundan idari yargıda tam yargı davasının konusu olabilir ve hatalı tıbbi uygulama sonucu kişilerin maruz kaldığı maddi ve manevi zararın, hizmet kusurunun varlığı durumunda idare tarafından karşılanması gere- kir. 20 Temmuz 2016 tarihinden itibaren idari yargılamada istinaf kanun yolu uygulanmaya başlanmıştır. Bu bağlamda idare mahkemeleri tara- fından verilen ve kesin olmayan kararlar temyiz aşamasından önce isti- naf kanun yolunda, istinaf başvurusu kabul edildiği takdirde, maddi ve hukuksal olarak yargısal denetime tabi tutulmakta ve istinaf mercileri tarafından gerektiğinde yargılama yeniden yapılarak uyuşmazlıklar çö- züme kavuşturulmaktadır. Bu çalışmada idari eylem niteliğindeki tıbbi uygulama hatasından kaynaklı tam yargı davalarında istinaf kanun yoluArticlePublication Metadata only Cebir suçu (TCK m.108)(Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2013) Çakmut, Özlem Yenerer; Law; ÇAKMUT, Özlem YenererN/AArticlePublication Metadata only Çevre yaptırımlarına genel bir bakış(Yargıtay Başkanlığı, 2018) Dursun, Hasan; DURSUN, HasanÇevreye verilen zararlardan ötürü insanlık kıyamet öncesi günlerini yaşamaktadır. Çevreyi ihlal eden fiiller insanlığın en temel hukuki varlık ve menfaatlerini ihlal ettiğinden ağır cezalarla cezalandırılmalıdır. Türk pozitif hukukunda çevreyi korumak için öngörülen yaptırımlar, sistemsiz ve yetersizdir. Çevreyi ihlal eden fiillere karşı cezalandırma tasarlanırken idare hukuku, ceza hukuku ve özel hukuk yaptırımları dengeli bir şekilde öngörülmeli ve söz konusu yaptırımlar katı ve sert bir şekilde uygulanmalıdır. Ancak hangi yaptırım önlemleri alınırsa alınsın çevre sorunlarına uzun vadeli ve kalıcı bir çözüm getirilmesi olanaklı değildir. Bir başka deyişle, çevre ve doğa tahribini yalnızca yaptırımlar yoluyla önleyebilmek ham bir hayalden öteye geçmeyecektir. Çevre ve doğayı etkin bir şekilde koruyabilmek için belki de bütün insanlığın tek umut kaynağı olan Türkiye’nin ulusal ve uluslararası düzeyde oldukça köklü, ekonomik, sosyal, kültürel ve hukuki önlemler alması gerekir. Türkiye bu adımları atmadığı müddetçe mevcut durumda kıyameti öncesi günleri yaşayan insanoğlu, belki de 2100 yılına kadar Kıyametin kopmasına tanıklık edebilecektir.ArticlePublication Metadata only Ceza hukuku açısından taşıyıcı annelik(Legal Yayıncılık, 2015) Ünver, Yener; Law; ÜNVER, YenerTürkiye açısından sun’i döllenme yalnızca evli çiftlerde mümkün- dür. Taşıyıcı annelik ise, Türkiye’de ve çoğu Avrupa ülkelerinde yasak- lanmıştır. Oysa, Birçok çiftin çocuğu olmuyor ve insanlar çocuk sahibi olmak için çok şeyi feda etmektedirler. İlke olarak taşıyıcı anneliğe izin verilmelidir. Bunun için, suiistimalleri önlemek ve çocuğun yararını ko- rumak amacıyla bazı koşullar getirilebilir. Taşıyıcı anneliğin insan onuruna aykırı olduğu, kadını yalnızca doğum makinesi haline getirdiği, çocuğun yararının dikkate alınmadığı, taşıyıcı annenin şerefinin korunmadığı argümanları birer spekülasyondan ibarettir. Ticaret yasağı veya çocuğun yetişmesi açısından evli olmayan çiftler ve homoseksüel çiftlere iznin verilmesinin yasaklanması, taşıyıcı annenin yumurtasının kullanılmasına rağmen çocuğun üçüncü kişilere verilmesinin engellenmesi veya bir çiftin evlat edinmek yerine hem yu- murta hem de spermi başkalarından alıp üçüncü bir kadını taşıyıcı anne olarak ısmarlamaları engellenebilir. Kiralık annelik kurumuna Türkiye’de veya yurtdışında başvurulur ve bu sanki hukuken evli annenin veya nüfusuna kayıt yapılan annenin çocuğu gibi kaydedilirse, olasılıklara göre değişik suçlar işlenebilir. Soybağını değiştirme suçu TCK. m. 231/1’de düzenlenmiştir. ‘Bir çocuğun soybağını değiştiren veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’. Bu suç işlenebilir. Ayrıca evrakta sahtecilik (TCK m. 204 vd) suçu işlenebilir. Yine resmi memura yalan beyan TCK. m. ‘206- (1) Bir resmi bel- geyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile ce- zalandırılır.’ Düzenlemesi de ihlal edilebilir. Bu suçlar yurtdışında işlenirse, Türkiye’de ilgili kişiler hakkında dava açılabilir. Bu durumda TCK. m. 11 ve 12 ve 19’un dikkate alınması gerekir. Tüp Bebek Yönetmeliği diye adlandırılan Yönetmeliğin 24/3. maddesi bu Yönetmeliğe aykırı her tür reklamı yasaklamaktadır. Ancak bu madde günlük yaşamda hiç uygulanmamaktadır. Kiralık annelik gerçekte çağdaş hukuka aykırı sayılmaması gere- ken önemli bir ihtiyaçtır. Özellikle doğan çocuğun çeşitli nedenlerle son- radan sahiplenilmemesi veya hukuki annenin genetik anneye ya da sipa- riş veren anneye çocuğu vermemesi ciddi risklerden bir kaçıdır. Bu tür riskleri önleyici veya azaltıcı hukuki önlemler alınmak koşuluyla, kiralık annelik kurumuna izin verilmelidir.ArticlePublication Metadata only Çıraklık ve çıraklar üzerine bazı düşünceler(Seçkin Yayıncılık, 2014) Akyiğit, Ercan; Law; AKYİĞİT, Ercanİster özele ister kamu kuruluşlarına ait olsun, işyerlerinde çeşitli konumlarda faaliyet gösteren, hizmet sunan - iş gören kişilerle karşılaşılır. Bunlardan kimilerinin tabi olduğu ilişki zaten belli koşullarla ve özel hukuk kapsamında ücret karşılığında bağımlı biçimde iş görmeyi; kimilerininki ise (sadece kamuda) kamu hukukuna tabi şekilde bağımlılık ve ücret içerikli iş görmeyi içerir. Bazılarınınsa, ya sadece işi ve mesleği teorik ve uygulamalı biçimde öğrenmeyi hedeflediği, ya da zaten teorik bilgisine sahip olduğu bir sanat veya meslek hakkındaki uygulamayı görmek ve bilgilerini pekiştirmek amacıyla faaliyette bulunduğu gözlemlenir. Bu son grubun çırak (ve stajyer) denilen kimseleri anlattığı söylenebilir. İşte bu çalışma özel olarak çırakların iş sağlığı ve güvenliği , bireysel iş hukuku ve sendikalar hukuku ile toplu iş sözleşmesi ve grev/lokavttaki durumu ile sosyal güvenlik hukuku bakımından hukuki konumuna yönelmiştir.ArticlePublication Metadata only Çocuğun soybağının kurulması ve yardımcı üreme teknikleri sonucu soybağının tespiti(Seçkin Yayıncılık, 2015) Özcan, Hande4721 sayılı Türk Medeni Kanunu na göre soybağı, kan bağına dayanarak doğal yollarla kurulabileceği gibi, evlat edinme ile meydana gelen yapay yol ile de kurulabilir. Çocuğun anne ve babasıyla soybağının kurulması farklı hü- kümlere tabidir. Ancak hukukumuzda, günümüzde çok sık karşılaşılmakta olan yardımcı üreme teknikleri ile ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu üreme teknikleriyle dünyaya gelen çocuğun soybağının tespiti de kullanılan üreme tekniklerine göre farklılık arz eder. Bu makale, soybağının kanundaki düzenlemelere göre kurulması ve yardımcı üreme teknikleri sonucu doğan çocuğun soybağının tespit edilmesi ile ilgilidir.ArticlePublication Metadata only Deniz yoluyla taşınan tehlikeli ve zararlı maddelerden kaynaklanan zararın tazmini ve sorumluluğu hakkında milletlerarası sözleşme(Seçkin Yayıncılık, 2017) Meriç, Gülfer; Law; MERİÇ, GülferÇalışmamızda 2010 tarihli Protokol ile değiştirilmiş 1996 tarihli Deniz Yoluyla Taşınan Tehlikeli ve Zararlı Maddelerden Kaynaklanan Zararın Tazmini ve Sorumluluğu Hakkında Milletlerarası Sözleşme (HNS Sözleşmesi) inceleme konusu yapılmıştır. 1996 yılında Milletlerarası Denizcilik Örgütü nezaretinde kabul edilen bu milletlerarası sözleşme yürürlüğe girme şartlarını sağlayamadığı için 2010 tarihli Proto- kol ile değiştirilmiş ve yürürlüğe girme şartları hafifletilmiştir. Bu çerçevede 2010 tarih- li HNS Sözleşmesi’nin öncelikle uygulama alanına ilişkin şartlar ele alınmıştır. Ardın- dan hangi tehlikeli ve zararlı maddelerin zarara yol açması halinde sorumluluğun bu Sözleşme ile belirleneceği ve bu kapsamda Sözleşme çerçevesinde tazmin edilecek zarar kalemleri değerlendirilmiştir. Ardından tehlikeli ve zararlı maddelerden kaynakla- nan zararlardan sorumluluk ve tazminat esasları iki aşamalı olarak incelenmiştir. HNS Sözleşmesi uyarınca sorumluluk rejiminin ilk basamağında geminin maliki zarardan kusursuz olarak sorumludur; ancak sorumluluğu sınırlıdır. İkinci basamakta ise HNS Fonu yer almaktadır, tazmin edilmeyen zarardan HNS Fonu sorumlu tutulmuştur, bu Fon ise Taraf Devletlerde yer alan tehlikeli ve zararlı madde alıcılarına yüklenen vergi- ler ile finanse edilmektedir. Son olarak ise Sözleşme’nin yürürlüğe girme koşulları da ele alınmıştır.ArticlePublication Metadata only Elektronik ticarette ödeme sistemleri: kredi kartları, elektronik para, elektronik çek(Seçkin Yayıncılık, 2017) Topaloğlu, Mustafa; TOPALOĞLU, MustafaGünümüzde internet hayatın her alanında kendisini göstermekte ve kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır. İnternet pek çok alanda insan hayatını kolaylaştırdığı gibi ticari hayata da önemli ölçüde katkı sağlamaktadır. Bu nedenle ticari hayatta teknolojinin birer yansıması olan yeni ödeme sistemleri ortaya çıkmıştır. İnternette uygun bir ödeme sisteminin oluşturulması, onun bir ticaret şekli olarak kabul edilip gelişebilmesi için oldukça önemli bir faktördür. Bu çalışmada elektronik ödeme sistemleri incelenmiştir. İnternette kullanılan elektronik ödeme sistemi olarak başlıca kredi kartı veya banka kartları kullanılmaktadır. Teknolojinin gelişmesiyle dünyada kredi kartının yanında elektronik para ve elektronik çek gibi elektronik ödeme sistemleri de kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde elektronik para, 27.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6493 sayılı Elektronik Para Kanunu ile yasal düzenlemeye kavuşmuştur. Elektronik çek hakkında ise Türkiye Bankalar Birliği tarafından 'Elektronik Çek Kanun Taslağı' hazırlanmıştır, ancak bu taslak henüz yasalaştırılmamıştır.ArticlePublication Metadata only Evaluating sanctions in the context of international law(Taylor & Francis, 2021-01-02) Albal, Eymir; Law; ALBAL, EymirN/AArticlePublication Metadata only Genetik teşhisler nedeniyle tazminat sorumluluğu(Legal Yayıncılık, 2013) Karagöz, Havva; Law; KARAGÖZ, HavvaGen teknik analizlerinin özellikle soy bağının tespiti konusunda çok yaygın olduğu bilinmektedir. Hukuki ihtilaf olarak ortaya çıkan soy bağının reddi, soy bağı iddiası gibi konulardaki davalar sebebiyle bu yola başvurulmaktadır. İster Ceza Muhakemesi Kanunu, ister Medeni Kanun’da veya son düzenleme getiren Hukuk Muhakemeleri Ka- nunu’ndaki düzenleme gereği, kişinin gerçek iradesi olmadan veya onun isteği üzerine, bilgi amaçlı veya bir teşhis ve tedavi için gen analizi ya- pılsın, her halükarda bu gen analizleri sebebiyle de bir hukuka veya akde aykırılık söz konusu olabilir ve koşulları gerçekleştiği takdirde, zarar tazmini yükümlülüğü doğabilir. Gen analizleri ve teşhisleri sebebiyle özel hukuk sorumluluğu doğabilir. Bu sorumluluğun hukuki dayanakları farklı olabilir. Gen analizlerinin yapılması sırasında olduğu gibi, bunlar sonucunda elde edilen veriler açısından da kişilik hakkı ihlali, sözleşme ihlali veya haksız fiil sorumluluğu olasılıklara göre söz konusu olabilir. Özel hukuk açısından, ifade ettiğimiz olasılıklarda sorumluluğun doğma biçimine ve oluşan zararın niteliğine göre, yukarıda ifade ettiğimiz şe- kilde maddi veya manevi tazminat yükümlülüğü söz konusu olacaktır.ArticlePublication Metadata only Genetik teşhislere yönelik tıbbi müdahalelerden kaynaklanan ceza hukuku sorumluluğu(Legal Yayıncılık, 2013) Ünver, Yener; Law; ÜNVER, YenerGünümüzde yapılan bilimsel açıklamalarda, erişkin bir insanda yaklaşık olarak yetmiş beş-seksen trilyon hücre, her hücrede kırk altı kromozom ve iki metre uzunluğunda DNA bulunduğu ve bir insandaki DNA miktarının dünyanın etrafını dört-beş kez dönebilecek uzunlukta olduğu belirtilmektedir. Bilimsel çevrelerin daha önceki açıklamalarında bir insanda yüz yirmi bin gen olduğu beyan edilirken, tıp bilim çevreleri günümüzde otuz bin veya otuz beş bin genin olabileceği belirtilmektedir. 1. İnsan bedeni, sağlığı ve yaşamı bakımından bu kadar önemli genler üzerinde yapılacak teşhislerin hukuksal alanda kalması birçok açıdan önemlidir. Ancak genetik teşhislerin tek önemi, bazı hukuksal sorunlara yol açabilme potansiyeli değildir. Aynı zamanda, hastalıkların ön veya asli tanısı, tedavisi, yeni ilaç, tedavi ve metod geliştirmesinde son derece önemli ve etken olduğu gibi tıp teknolojisindeki gelişmeler dolayısıyla, yeni bir varlık veya gıda üretimi için dahi son derece önemli araç ve zemini oluşturmaktadır.ArticlePublication Metadata only Haksız ticari uygulamalara ilişkin hükümlerin incelenmesi(Legal Yayıncılık, 2016) Özer, Işık; Law; ÖZER, Işık"Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun" m. 62 ile 2014 yılında girmiş; Kanunun 61 ila 63. hükümleri ve 84. maddesine dayanılarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılan "Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği" ile de ayrıntılı hükümlere bağlanmıştır. Yönetmelik, tüketiciye yönelik her türlü ticari reklam ile haksız ticari uygulamayı kapsamakta ve tüketicileri haksız ticari uygulamalara karşı korumayı amaçlamaktadır. Yönetmeliğin üçüncü kısmı, çalışmamızın konusu olan haksız ticari uygulamalara ayrılmıştır (m. 28 ila 31). Burada öncelikle haksız ticari uygulama yasağına ilişkin genel bir hüküm konmuş (m. 28); daha sonra sırasıyla aldatıcı eylemler (m. 29), aldatıcı ihmaller (m. 30) ve saldırgan ticari uygulamalar (m. 31) ayrı ayrı düzenlenmiştir. Bu uygulamalarla birlikte, Yönetmeliğin Ekinde belirtilen örnek uygulamaların her hâlükârda haksız ticari uygulama olarak kabul edileceği de belirtilmiş bulunmaktadır (m. 28/4). Bu çalışmada da Yönetmeliğin haksız ticari uygulamalara ilişkin hükümlerinde benimsenen sistem ve esaslar tespit edilmeye ve uygulama örnekleri ile yasağa aykırılığın sonuçları hakkında açıklamalarda bulunulmaya çalışılacaktır.ArticlePublication Metadata only Hemşi̇reli̇k Yönetmeli̇ği̇'ni̇n 6. maddesi̇ne uygun hareket eden hemşi̇re cezalandirilabi̇li̇r mi̇?(Legal Yayıncılık, 2016) Ünver, Yener; Law; ÜNVER, YenerAccording to Nursing Regulations Art. 6/1-b, "although nurses predict the potantial damage about medical diagnosis and treatment, they discuss the situation with the doctor and if the doctor insist on practising the process, they follow the process given by doctors according to their written request." It is clear that doctor who gives the order that forms a basis of crime will be held liable in criminal law (also according to administrative law and public law), but the problem here is whether nurses who follow the orders will be held liable or not. Even though within this problem, code (law) has seen as enforcement of legal provision, here, there is no legal provision and as a matter of fact, the regulation breaches both Turkish Constitution (Art. 137) and Code (Turkish Criminal Code Art. 24) and also lack of regulations on the orders that may become a crime during its application, assessing in the eye of this matter would be defective. Law (or regulation) does not regulate the matter of order, but it regulates on giving instructions to nurses by doctors about medical intervention in a concrete case and their relationship in "receiving ordersgiving orders". The problem here occurs in this article, when this relationship constituted with the law or regulation and when there is a concerete case on doctors and nurses are in the same medical intervention team and nurses follow the order given by doctors. That's why, the problem originated by the regulation doesn't occur because of the cooperation between nurse and doctor and their relationship about giving and taking instructions about orders, but it is related to the matter of order and how nurses can predict the crime related result. The order given within this relationship doesn't really related to the subject of this problem examined in this article and this cooperation and following the instructions are related to medical law and law itself. For assessing clearly, that relevant regulations can exculpate criminal liability of nurse, constitutional and legal provisions about carrying out the order given by competent authority should be examined. Turkish legislation forbids to justify criminal order that is regulated by regulation. Despite of the provisions of the regulations, a nurse who follows orders will be held responsible in addition to the liability of doctor who gives the order.ArticlePublication Metadata only John Rawls'un ev-içi adalet yaklaşımının eleştirisi(Doğu Akdeniz Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezi, 2017-01-28) Gürgey, Fatma İrem Çağlar; ÇAĞLAR GÜRGEY, Fatma Irem20. yüzyılın en önemli siyaset felsefecilerinden birisi olan John Rawls'un adalet teorisi zamanının çok sayıda teorisyenini olduğu gibi feministleri de etkilemiştir. Liberal düşünürlerin aile adaletine ilişkin yaklaşımlarını toplumsal cinsiyet açısından sorunlu gören feministler benzer bir problemi Rawls'un adalet teorisinde de gördüler. Bu çalışmada kronolojik olarak Rawls'un temel eserlerinde yer alan aile yaklaşımlarına yönelik feminist eleştiriler ele alınmaktadır.ArticlePublication Metadata only Judicial propriety in advisory opinions of the International Court of Justice(Inderscience Publishers, 2011) Başaran, Halil Rahman; Law; BAŞARAN, Halil RahmanThis paper's focus is on a certain aspect of the Advisory Opinion: The Consistency of the Court with Regard to Judicial Propriety. Apart from the Eastern Carelia and the Legality of the Use by a State of Nuclear Weapons in Armed Conflict cases, the Court has always issued its opinion on request. The Court has, whatever the objections, opted for the issuance of opinions. It has consistently followed its own precedent of never finding an obstacle concerning judicial propriety. In that regard, some indications about the term judicial propriety have been given by some advisory opinions. Still, it is not exactly defined. In that connection, the paper engages in that definition and the argument is advanced that judicial propriety is a broad umbrella-concept.