Organizational Unit:
Department of Public Law

Loading...
OrgUnit Logo

Date established

City

Country

ID

Publication Search Results

Now showing 1 - 10 of 19
  • Placeholder
    Master ThesisPublication
    Türkiye organize elektrik piyasalarında talep tarafı katılımı regülasyonu
    (2017-08) Yitgin, Burak; Hacımuratlar, Zeliha; Tiryaki, Refik; Hacımuratlar, Zeliha; Tiryaki, Refik; Açımuz, Hayriye Bige; Atiyas, İ.; Eroğlu, M.; Department of Public Law; Yitgin, Burak
    2001 yılı itibariyle elektrik piyasası oluşumunun ivmelenmesi ve Eylül 2015'te Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketinin kurulması üreticiler ve elektrik tedarikçileri arasında verimli bir ticaret ortamı sağlamayı hedeflemiştir. Mevcut sistemde üreticiler ve elektrik tedarikçileri, elektrik tüketicilerinin tüketim tahminlerine göre pozisyon almaktadırlar. Bu pozisyonlar; ikili anlaşmalar, gün öncesi ve gün içi piyasalar olmak üzere spot piyasalar ve son süreçte dengeleme ve güç piyasasıdır. Mevcut düzende elektrik tüketimi spot ve dengeleme güç piyasalarında oluşan/oluşabilecek fiyatlardan bağımsız gerçekleşmektedir. Özetle arz talebe göre şekillenmektedir. Elektrik üretiminin yapıldığı kaynaklar ve elektrik iletiminde mevcut olan kısıtlar nedeniyle elektrik arzı her zaman, piyasadaki tüm katılımcılara eşit koşullarda rekabet imkânı sağlayamaz ve fiyat ile tüketimlerde anomaliler oluşur. Bu anomalilerin maliyetleri tüketicilere yansıtılacağı gibi bu durumun oluşturacağı verimsiz referans fiyat ile elektrik piyasasının verimsiz bir şekilde işlemesine neden olacaktır. Talep tarafı katılımı uygulamaları kısa vadede kapasite fazlası tüketim ve anormal fiyatların önüne geçmek üzere elektrik kullanıcısının, elektrik piyasası arz-talep eğrisinde talep eğrisinde yapacağı talep kaymaları ile yönlendirmesine denmektedir. Türkiye'nin artan enerji talebine en verimli şekilde cevap verilmesi ve Türkiye piyasasının daha rekabetçi bir piyasa olması adına elektrik piyasalarında talep tarafı katılımı büyük önem arz etmektedir.
  • Placeholder
    Master ThesisPublication
    Avrupa enerji güvenliği ve LNG'nin rolü
    (2017) Çağlar, Pembe Melodi; Caşın, Mesut Hakkı; Caşın, Mesut Hakkı; Department of Public Law; Çağlar, Pembe Melodi
    İşbu çalışmanın amacı, hukuki açıdan Avrupa Birliği'nde enerji güvenliğinin nasıl algılandığı ve sıvılaştırılmış doğal gaz yani (dilimize geçtiği hali ile) LNG'nin bunu nasıl desteklediğinin açıklanmasıdır. Çalışma, enerjinin modern dünyadaki yerini, Avrupa'nın enerji güvenliği konseptini doğal gaz ve özellikle LNG kapsamında ne şekilde anladığı kapsamında değerlendirerek izah eder. Enerji güvenliğinin gerekliliği, hukuki bir bakış açısıyla ele alınmaktadır. Bahse konu konseptin hukuki açıdan anlaşılabilmesi, yalnızca hukukun tepkisiyle mümkündür ve Avrupa'nın enerji güvenliği konseptine bakış açısının analizine destek olmak için hukuki düzenlemeler ve somut vakalar örnek olarak kullanılmaktadır. Enerji güvenliğinin hukuki gelişiminin yanı sıra teknolojik gelişmeler de değerlendirilmekte ve bu açıdan LNG, enerji güvenliğine katkıları anlamında incelenmektedir. Çünkü, enerji olmaksızın ekonomi, hukuk olmaksızın enerji olmaz.
  • Placeholder
    PhD DissertationPublication
    Cumhuriyet Savcısının etkin soruşturma yapma görevi
    (2020-04) Kaya, Asım; Ünver, Yener; Ünver, Yener; Centel, N.; Çakmut, Özlem Yenerer; Kartal, P.; Department of Public Law; Kaya, Asım
    Çalışmamızın inceleme konusunu "Cumhuriyet Savcısının Etkin Soruşturma Yapma Görevi" oluşturmaktadır. Bu kapsamda birinci bölümde; "etkinlik", "yeterlilik", "Cumhuriyet savcısı" gibi temel kavramlar öncelikle incelenmiştir. İlişkili kurumlardan ise "adil yargılanma hakkı", "hak arama hürriyeti" ve "adli kolluk" gibi konularla birlikte Cumhuriyet savcısının vermiş olduğu kararlara değinilmiştir. Kavramsal ve kurumsal değerlendirmeler ile etkin soruşturma görevinin amacı ve niteliği incelenerek konu bakımından literatüre katkı sağlaması ve yeni bakış açıları geliştirilmesi amaçlanmıştır. İkinci bölümde, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu dönemine ilişkin değerlendirmeler yapılmıştır. Meselenin her iki kanun dönemi esas alınarak incelenmesi neticesinde, geçmişten günümüze kadar geçen sürede "etkin soruşturma"nın geçirdiği safahat ve geldiği aşama tespit edilmiştir. Her iki dönemin taşıdığı ortak ilke ve kurallar ile farklılıkların tespiti sorunlara yönelik getirilen çözüm önerileri bakımından önem arz etmektedir. Türk Ceza Muhakemesi Hukuku sistemi bakımından etkin soruşturmanın özellikleri, Cumhuriyet savcısının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve reddi ile ilgili tartışmalar ortaya konmuştur. Devamında etkin soruşturmanın koruma tedbirleri ve soruşturma işlemleri ilişkisi incelenerek bu kapsamda; arama, elkoyma, iletişimin denetlenmesi, teknik araçlara izleme gibi koruma tedbirleriyle birlikte olay yeri inceleme konusu detaylı olarak irdelenmiştir. Zira "koruma tedbirleri" ve "soruşturma işlemleri" ile etkin soruşturma ilişkisi önem arz ettiğinden doktrin ve yargı kararlarıyla birlikte değerlendirme yapılmıştır. Üçüncü bölümde ise "ispat külfeti", "hukuka aykırı delil" kavramı, "ifade alma" ve "etkin soruşturma" ilişkisi üzerinde durulduktan sonra etkin soruşturmaya ilişkin genel, özel ve yapısal sorunlar incelenmiştir. Bu çerçevede etkin soruşturmanın sonuçları üzerinde değerlendirmelerde bulunulmuştur.
  • Placeholder
    Master ThesisPublication
    Kamu hizmeti kavramının Türk petrol piyasası açısından değerlendirilmesi
    Alkan, Ayşe Aslı; Şenses, Özlem İnanç; Şenses, Özlem İnanç; Dursun, Hasan; Büyükkılıç, G.; Department of Public Law; Alkan, Ayşe Aslı
    Petrol piyasası faaliyetleri, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nda ele alınan ve ham petrolün yurt içinden veya yurt dışından temin edilerek doğrudan ya da işlenmek suretiyle kullanıcıya sunumuna kadar olan faaliyetler zincirini kapsamaktadır. Kanun’da piyasa faaliyetlerinin; petrolün ithalini, ihracını, rafinajını, işlenmesini, depolanmasını, iletimini, ihrakiye teslimini, taşınmasını, dağıtımını, bayiliğini ifade ettiği düzenlenmiştir. Petrol piyasası faaliyetleri, özel kişiler tarafından Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan lisans alınmak suretiyle ve yine Kurum’un gözetim ve denetimi altında rekabetçi bir piyasa yapısı içerisinde sürdürülen faaliyetlerdir. Piyasa faaliyetleri bu kamusal rejime tabi yönleri ile özel ticari faaliyetlerden farklı olmakla birlikte açık bir şekilde kamu hizmeti olarak da düzenlenmemişlerdir. Bu bağlamda tezimizde, petrol piyasası faaliyetleri kamu hizmeti kavramı çerçevesinde değerlendirilecektir. Tez çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde öncelikle bir enerji kaynağı olarak petrolün ne olduğu ile küresel anlamdaki yeri ve önemi, Türkiye’de petrol piyasasının oluşumu ve gelişimi ile piyasa faaliyetleri ve faaliyetleri yürüten aktörlerin kimler olduğu anlatılacaktır. Tezimizin ikinci bölümünde, çalışmamızın çerçevesini oluşturan kamu hizmeti kavramı, kamu hizmetinin unsurları, türleri ve kamu hizmetinin temel ilkeleri detaylı olarak açıklanacaktır. Bu konular incelenirken ilgili yargı kararları da yeri geldikçe ele alınacaktır. Tezimizde asıl işlemek istediğimiz konu ise üçüncü ve son bölümde yer alacaktır. Bu bağlamda üçüncü bölümde 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında yer alan petrol piyasası faaliyetlerinin kamu hizmeti kavramı çerçevesinde değerlendirmesi yapılacaktır. Bu değerlendirme yapılırken kamu hizmetinin her bir unsuru ve ilkesi ayrı ayrı ele alınacak olup 5015 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemeler, kanun koyucunun düzenleme iradesi, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun oluşturduğu ikincil mevzuat hükümleri ve ilgili yargı kararları kapsamında bir inceleme ve değerlendirme ortaya konulacaktır.
  • Placeholder
    Master ThesisPublication
    İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik etkisinde yenilenebilir enerji piyasası teşvikleri
    Sümertaş, Selvi Duygu; Şenses, Özlem İnan; Şenses, Özlem İnan; Dursun, Hasan; Açımuz, H. B.; Department of Public Law; Sümertaş, Selvi Duygu
    Bugün küresel anlamda enerji talebinin büyük çoğunluğu fosil enerji kaynaklarından karşılanmaktadır. İklim değişikliği sorunun küresel bir krize dönüşmüş olması ve bu durumun sürdürülebilirlik üzerinde büyük tehlike oluşturuyor oluşu ve yine mevcut petrol, doğalgaz, kömür gibi fosil enerji kaynaklarının çevreye zararı ile gelecekteki belirsizliği, çözüm için tek yolun yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek olduğu gerçeğini karşımıza çıkarmaktadır. İklim krizi ile mücadelede ve sürdürülebilir bir ekonomi ve çevre için yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji ve ısı üretiminin hayati olduğu artık tüm dünya tarafından kabul görmektedir. Bu eksende ülkeler gerek ekonomik büyümelerinin devamı, gerekse de dışa bağımlılıklarını azaltmak ve en önemlisi sürdürülebilirlik için iklim krizi ile mücadele edebilmek adına yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik edici uygulamalar kullanmaktadırlar. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de ve Avrupa Birliği'nde seçilmiş bazı ülkeler ile Birleşik Krallık özelinde yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelik teşviklerin incelenerek, ülkelerin iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilir bir gelecek için uyguladıkları teşvik model ve çeşitlerini ortaya koymaktır.
  • Placeholder
    Master ThesisPublication
    Türkiye enerji piyasası ve uygulamadaki hukuki esaslar
    (2017) Devir, Kenan; Caşın, Mesut Hakkı; Caşın, Mesut Hakkı; Yılmaz, A. L.; Topaloğlu, Mustafa; Department of Public Law; Devir, Kenan
    1980'li yılların başlarında dünyada başlayan elektrik sektörünün yeniden yapılandırılması ve rekabete açılması hareketleri ülkemiz elektrik sektörünü de etki altına almıştır. Yeniden yapılandırmanın temel amacı; piyasanın verimliliğini arttırmaktır. 2001 yılında kabul edilen Elektrik Piyasası Kanunu ile sektörün özelleştirilmesi ve reform hareketleri büyük ivme kazanmış olup Enerji Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurulunun kuruluşu, üretim ve dağıtım faaliyetlerinin özelleştirilmesi, gün öncesi piyasasının faaliyete başlaması önemli kazanımlardır. 2013 yılında kabul edilen yeni Elektrik Piyasası Kanunu ile piyasanın yapısı ve işleyişi ile kurumsal yapıya yönelik çok önemli adımlar atılmıştır. EPİAŞ' ın kurulması, gün içi ve türev piyasaların faaliyetlerine ilişkin düzenlemeler ve piyasada serbest tüketici sayısının artması ile reform sürecinde önemli aşama kaydedilmiştir. Piyasada faaliyetlerini sürdürmekte olan kamu kuruluşlarının yapısı ve işleyiş tarzının piyasaya uyumunu sağlayacak yeni düzenlemelerin yapılmaması, reform öncesinde yapılmış olan ve piyasayı olumsuz yönde etkileyen yap-işlet-devret, yap-işlet ve işletme-hakkı-devri sözleşmelerinin 2018-2019 yıllarına kadar yürürlükte olması, reform sürecinin önündeki en büyük engellerdir. İlave olarak doğalgaz piyasasının serbestleşmesine yönelik gelişmelerin yetersizliği, serbest tüketici limitleri, teknik ve teknik olmayan kayıplar, düzenleyici kurum ile rekabet kurumu arasındaki ilişki, arz güvenilirliğine ilişkin politikaların oluşturulması, yenilenebilir enerji, nükleer ve kömür santrallerine orantısız olarak sağlanan teşvik konuları halen rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterme yeteneğine sahip bir elektrik piyasasının önünde engel teşkil etmektedir. Piyasa aksaklıklarının giderilmesi ve rekabet engellerinin süreç içerisinde kaldırılması ile özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren rekabetçi bir piyasa ortamında tüketicinin düşük maliyetle elektrik enerjisi temin etmesinin önü açılacaktır.
  • Placeholder
    Master ThesisPublication
    Şemsiye (umbrella) klozların enerji şartı anlaşması bağlamında incelenmesi
    (2017) Dursun, Dilara Dolunay; Özer, Işık; Erkan, Mustafa; Özer, Işık; Erkan, Mustafa; Department of Public Law; Dursun, Dilara Dolunay
    Ana konumuz olan şemsiye hükmü incelemeye geçmeden önce bu hükmün ortaya çıkışını tetikleyen uluslararası yatırım hukuku ve tezimizin odağındaki Enerji Şartı Anlaşması da dahil olmak üzere yatırım anlaşmalarına dair bilgilendirici bir çalışma yaptık. İkinci bölümü tamamıyla şemsiye hükme ayırdık. Bu bölümde hükmün tarihsel gelişimi, hukuki niteliği, kapsamı ve nasıl yorumlanması gerektiğine dair yargı kararlarına, doktrinel bilgilere ve tartışmalara yer verdik. Son bölümde ise Enerji Şartı Anlaşması'nda yer alan şemsiye hükmü ikinci bölümdeki bilgilerle pekiştirerek bu hükmün diğer yatırım anlaşmalarında yer alan eşdeğer düzenlemelerden ayrıştığı noktaları ele aldık. Anahtar Kelimeler: Şemsiye kloz, şemsiye hüküm, uluslararası yatırım, yabancı yatırım hukuku.
  • Placeholder
    Master ThesisPublication
    Soruşturma evresinde gizliliğin ihlali suçu
    (2020-04) Akyıldız, Anıl; Çakmut, Özlem Yenerer; Çakmut, Özlem Yenerer; Ünver, Yener; İçer, Z.; Department of Public Law; Akyıldız, Anıl
    Bu çalışmada, Türk Ceza Kanunu'nun Gizliliğin İhlali başlıklı 285. maddesinde düzenlenen dört suç tipinden soruşturma evresiyle ilişkili olan üçü inceleme konusu yapılmıştır. İlgili maddenin 2012 yılında yeniden düzenlenmesi, suçların kapsamında önemli değişikliklere neden olmuş ve suçun oluşumu için yeni unsurlar eklenmesi nedeniyle suçların uygulanabileceği haller azalmıştır. Gizliliğin İhlali suçlarıyla soruşturmanın gizliliği ilkesinin korunması amaçlandığı için incelenen bu suçlar, ceza muhakemesinin işleyişiyle yakın ilişki içindedir. Ceza muhakemesinde geçerli olan soruşturmanın gizliliği ilkesi, bir yönüyle soruşturmanın etkin bir şekilde yapılmasını, bir diğer yönüyle de hakkında soruşturma yürütülen şüphelinin lekelenmeme hakkının korunmasını güvence altına almaktadır. Bu nedenle çalışmanın birinci bölümünde, soruşturma evresine ilişkin genel bilgiler verilerek özellikle soruşturmanın gizliliği ilkesinin kapsamı ve sınırları belirlenmiştir. İkinci bölümde ise üç suç tipi, korunan hukuksal değer ve kanuni unsurları bakımından incelenmiş, özellikle tartışmalı alanlar bakımından öğretideki görüşlere yer verilerek değerlendirmelerde bulunulmuştur. Üçüncü ve son bölümde ise suçların özel görünüş biçimleri ve muhakeme usulleri bakımından göstermiş olduğu özellikler ve benzer suçlarla farklılıkları incelenmiştir. Ayrıca çalışmamızda, gizliliğin ihlali suçlarının basın özgürlüğünü sınırlayıcı etkisi dikkate alınarak soruşturmanın gizliliği ilkesi ile basının haber verme özgürlüğü arasındaki çatışmanın nasıl çözümlenmesi gerektiği tespit edilmiştir. Gizliliğin İhlali suçlarının özellikle lekelenmeme hakkı bakımından yeterli korumayı sağlamıyor olması eleştirilmiş ve bu kapsamda maddenin kapsamının genişletilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
  • Placeholder
    Master ThesisPublication
    Türk hukukunda yabancı yatırımcılara yönelik enerji teşvikleri
    (2020-05) Duman, Aslıhan; Armağan, Özlem; Armağan, Özlem; Kocabıyık, Sami; Cihan, A. H.; Department of Public Law; Duman, Aslıhan
    Ekonomik faaliyetlerin gelişimini hızlandırmak üzere geliştirilen tercih teşvik politikalarının sosyal, siyasi, iktisadi ve hukuki yönleri bulunmaktadır. Ağırlıklı olarak ekonomik değerlendirmelerin konusu olan teşviklerin politika bazında belirlenerek uygulamaya geçilmesinde ise yasal ve idari düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Türkiye'de kalkınma planlarıyla temellendirilen teşvik politikalarının uygulama ayağında yakın dönem hukuki düzenlemelere bakıldığında önce 2009 yılında ve daha sonra 2012 yılında köklü yasal ve idari reformlar gerçekleştirilmiştir. 2012 yılından itibaren kalkınma programlarında yer bulan teşvik politikalarının temel mantığı yabancı yatırımların ülkeye çekilmesi ve tüm yerli-yabancı işletmelerin belirlenen önceliklere göre yatırım yapmalarının özendirilmesi olmuştur. Bu kapsamda 2003 yılında çıkarılan 17.06.2003 tarihli 4875 Sayılı "Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu" ile 15.06.2012 tarihli ve 2012/3305 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı en önemli gelişme olarak kabul edilebilir. Bu değişimlerle birlikte Türkiye'de dışa bağımlılığın azaltılması ve katma değer oluşturması bakımından enerji alanında köklü yasal ve idari düzenlemelere gidilmiştir. Yap İşlet Devret modelinin daha işler hale getirilmesi, enerji sektöründe özelleştirmelerin yapılması, özel teşebbüsün teşvik edilmesi amacıyla bunlara olanak sağlamak üzere pek çok yasal düzenleme yapılmıştır. Bu çalışmada Türkiye'de uygulanmakta olan teşvik politikaları ile enerji sektörüne yabancı yatırımcıların çekilmesi ve bu yatırımlara ilişkin teşvik mevzuatı idare hukuku açısından incelenmiştir. Çalışma neticesinde enerji sektöründe Türkiye'ye yabancı yatırımcıların çekilmesi ve bu alanda yerli-yabancı tüm girişimlerin teşvik edilmesi amacıyla özel hukuk ve idare hukuku bakımından son dönemde çok sayıda yasal ve idari düzenleme yapıldığı tespit edilmiş, bunların yatırım artırıcı etkilerinin olduğu görülmüştür.
  • Placeholder
    Master ThesisPublication
    Türk ceza kanununda uyuşturucu ve uyarıcı madde suçlarında etkin pişmanlık
    Haznedar, Emirhan; Ünver, Yener; Ünver, Yener; Hakeri, Hakan; Atladı, R. B.; Department of Public Law
    Türk Ceza Kanunu’nda uyuşturucu ve uyarıcı madde suçları için düzenlenmiş olan etkin pişmanlık hükümlerini değerlendirmeye alan bu tez çalışması, ilk önce suç teorilerini irdelemiştir. Suçun ne olduğunu, hangi unsurlardan oluştuğunun değerlendirilmesinin ardından cezanın amacı, nitelikleri ve Türk Ceza Kanunu’na faile verilecek cezanın hangi norm ve usullere uyularak verildiği anlatılmıştır. Suçun failin iradesi dışındaki sebepler nedeniyle tamamlanamaması ile gündeme gelen teşebbüs kurumu, şartları ve cezalandırılmasını açıklayan teoriler izah edilmiştir. Bu kurumlara ve onlara ilişkin teoriler ele alınırken hem yabancı hukukçular, kriminologların görüşleri hem de Türk hukukçuların görüşleri kıyaslanarak değerlendirilmiştir. Etkin pişmanlık ile benzerlik gösteren bir kurum olan gönüllü vazgeçme ve onun cezalandırılmama nedenlerini açıklayan teorilerin anlatılmasının ardından, gönüllü vazgeçmenin oluşabilmesi için aranan şartlar anlatılmıştır. Gönüllü vazgeçme kurumunun ardından etkin pişmanlık ele alınmıştır. Etkin pişmanlık kurumunun hukuki niteliği ve gönüllü vazgeçmeden farkları karşılaştırılmasının ardından unsurları ele alınmıştır. Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş olan etkin pişmanlık hükümlerinin örneklerinin verilmesinin ardından bu hükümlerin Ceza Muhakemesine etkisi ele alınmıştır. Ceza muhakemesinin farklı aşamalarındaki etkilerinin değerlendirilmesinin ardından Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarına ilişkin olarak 192. maddede düzenlenmiş olan etkin pişmanlık hükümleri ele alınmıştır. Bu hükümlerin amaçları, uygulama şartları ve sonuçlarının değerlendirilmesinin ardından konulara ilişkin genel bir değerlendirme yapılmış ve şahsi görüşlere yer verilmiştir.