Person: ÖZER, Işık
3 results
Publication Search Results
Now showing 1 - 3 of 3
ArticlePublication Metadata only Haksız ticari uygulamalara ilişkin hükümlerin incelenmesi(Legal Yayıncılık, 2016) Özer, Işık; Law; ÖZER, Işık"Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun" m. 62 ile 2014 yılında girmiş; Kanunun 61 ila 63. hükümleri ve 84. maddesine dayanılarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılan "Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği" ile de ayrıntılı hükümlere bağlanmıştır. Yönetmelik, tüketiciye yönelik her türlü ticari reklam ile haksız ticari uygulamayı kapsamakta ve tüketicileri haksız ticari uygulamalara karşı korumayı amaçlamaktadır. Yönetmeliğin üçüncü kısmı, çalışmamızın konusu olan haksız ticari uygulamalara ayrılmıştır (m. 28 ila 31). Burada öncelikle haksız ticari uygulama yasağına ilişkin genel bir hüküm konmuş (m. 28); daha sonra sırasıyla aldatıcı eylemler (m. 29), aldatıcı ihmaller (m. 30) ve saldırgan ticari uygulamalar (m. 31) ayrı ayrı düzenlenmiştir. Bu uygulamalarla birlikte, Yönetmeliğin Ekinde belirtilen örnek uygulamaların her hâlükârda haksız ticari uygulama olarak kabul edileceği de belirtilmiş bulunmaktadır (m. 28/4). Bu çalışmada da Yönetmeliğin haksız ticari uygulamalara ilişkin hükümlerinde benimsenen sistem ve esaslar tespit edilmeye ve uygulama örnekleri ile yasağa aykırılığın sonuçları hakkında açıklamalarda bulunulmaya çalışılacaktır.ArticlePublication Metadata only Sermaye piyasasında işlem yapan yatırımcıların tüketicinin korunması hakkında kanun kapsamında korunup korunamayacakları sorunu üzerine bir inceleme(Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, 2018) Özer, Işık; Law; ÖZER, IşıkÖzellikle 1980’li yılların ortasından itibaren sıradan vatandaşların sermaye piyasasına katılımının dramatik bir biçimde artması, sermaye piyasasında işlem yapan yatırımcıların ayrı bir tüketici grubu olarak kabul edilmeleri ve tüketicilerin korunması politikalarına tâbi tutulmaları zorunluluğu yaratmıştır. Bunun sonucu olarak, çağdaş sermaye piyasası hukuku düzenlemelerine ilk kez tüketicilerin korunması politikalarını yansıtan hükümler eklenmeye başlanmıştır. Türk hukukunda ise yatırımcıların “tüketici” olarak kabul edilmelerinin önünü açan açık bir sermaye piyasası düzenlemesi bulunmamaktadır. Bu nedenle, yatırımcıların teknik anlamda “tüketici” sayılıp sayılamayacakları ve tüketici hukuku korumasından yararlandırılıp yararlandırılamayacakları, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri esas alınarak belirlenmelidir. Kanunun kapsamına giren tüketici işlemleri, tüketici ile satıcı ya da sağlayıcı arasında kurulan her tür hukuki işlemdir (m. 3/1/l bendi). Yatırımcıların sermaye piyasasında yaptıkları işlemlerin “tüketici işlemi” niteliğinde olup olmadığının tespiti için de çalışmamızda, yatırımcıların “tüketici” sıfatına sahip olup olmadıkları, işlem yaptıkları karşı tarafın “satıcı” ya da “sağlayıcı” sayılıp sayılmadığı ve yaptıkları işlemlerin konusunun Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına girip girmediği hakkında bir değerlendirme yapılmıştır.ArticlePublication Open Access Katılma intifa senedi sahipleri özel kurulu(Başkent Üniversitesi, 2015) Özer, Işık; Law; ÖZER, IşıkKatılma intifa senetleri, esasen sermaye piyasası mevzuatına tâbidir ve Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan ve paylar ve pay benzeri menkul kıymetlere ilişkin esasların da düzenlendiği VII-128.1 sayılı "Pay Tebliği" ile hükme bağlanmıştır. Tebliğin 36 vd. maddelerinde, katılma intifa senetlerinin ihracına ilişkin genel esaslar ve senet sahiplerine tanınabilecek haklar hakkında ayrıntılı hükümlere yer verilmiş ve 39. maddenin 2. fıkrası ise katılma intifa senedi sahipleri özel kuruluna ayrılmıştır. Ancak 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanununun 402. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen intifa senedi sahipleri genel kurulunun, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa alınmamış olması, katılma intifa senedi sahipleri özel kuruluna ilişkin de bazı sorunların ortaya çıkmasına sebep olabilecek niteliktedir. Bu çalışmada, Türk Ticaret Kanununun ilgili maddeleri ile Türk hukukunda katılma intifa senedi sahipleri özel kurulunu düzenleyen tek hüküm olan VII-128.1 sayılı Tebliğ m. 39/2 üzerinde durularak, konuya ilişkin problemlere değinilmeye çalışılacaktır.