Publication: Syntactic analysis of the spatial change of Çorum Binevler housing cooperative
Institution Authors
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Type
Master's thesis
Sub Type
Access
restrictedAccess
Publication Status
Unpublished
Abstract
In this study, the built environment is handled with a holistic approach, not only in the context of physical functions but also as an essential factor in determining the social structure of societies. Housings, as the primary building unit that constitutes the concept of the built environment, has undergone various formations since the early ages and have become a complex concept due to the sheltering needs of living things. Thanks to housing research, which has an essential place in literature, it is possible to examine the changes in the spatial organization of housing units in line with different reasons and processes. Changes in spatial organization shape the social structure by affecting the communication between individuals; It has been observed that changes in the social structure are also an essential factor in the configuration of housing spaces. In addition, the changes and developments experienced in the historical process have affected and shaped societies and, therefore, the housing units in various aspects. Thanks to the evaluation of cooperative housing projects, which are presented as a solution to the housing problem that arises for various reasons, the functioning mechanisms of the social housing concept in our country will be evaluated. The effect of environmental design and behavior theory on the behavior patterns of individuals are revealed in the thesis study. Binevler Housing Cooperative located in Çorum, designed by Behruz and Altuğ Çinici and implemented between 1971-1975, has been examined within the scope of this dissertation. In this study, which deals with the change and formation of the dwelling space with its social dimensions, 25 houses, which are exposed to various changes due to the adaptation processes of the house users and the personalization they make in the spatial elements in this process, have been selected with the aim of understanding the changes in the spatial context and questioning their reasons. Observations, face-to-face interviews, changes between the original and current plans of the residences, photographs, and selected syntactic parameters to reach mathematical data within the scope of the space syntax method were discussed for each residence. In this study, the importance of examining the spatial preference behaviors of the users is emphasized to understand which spatial unit personalization occurs the most in the houses during the adaptation of users and the relationship between the changes made in the spaces included in the research and the social structure. To make these measurements, each residence included in the study was visited, and the dwellers of the residences were interviewed. After the observations made, in addition to the explanations of the participants about their residential use preferences, the reasons for the residents' tendency to be adding and removing some specific spaces and the changes in the spatial elements of the houses were tried to be correlated. As a method in the research, the space syntax method was applied together with the observations, interviews with the residents—moreover, markings made in the original plans. Thanks to the Syntax 2D program used to take the outputs of space syntax analysis in the research, the spatial units that shape the houses that are the subject of the research and the relations between these units are examined. With Syntax 2D, the dynamics between the original plan of the house and the current plan that emerged as the output of the adaptation process were interpreted accordingly. The research used syntactic parameters such as integration, connectivity, mean depth, variance, circularity, and occlusivity within the space syntax method. The mean average mathematical values and numerical changes in the parameters were also examined for selected from the functional units of the house, and mathematical data were compared. In light of the data obtained from the interviews, the behavioral patterns of the participant group and the mathematical data obtained from the syntactic parameters were synthesized and interpreted through graphics. It has been observed that the changes in the spatial elements in the dwellings discussed in the research create results related to the behavioral patterns and lifestyles of the dwelling users stated in the interviews. As a result of the research, semantic shifts and changes occurred in spatial elements and physical elements of daily life. It has been determined that these changes in the spatial layout have resulted in some functional housing units gaining importance, some becoming deeper and more private spaces, and a hierarchical change in space syntax for the privacy needs of the users. In present plans, changing areas have been identified with the differentiation in the heating system and the television added to the dwellings over time. In this context, it has been determined that the living room and kitchen function areas, doors and partitions in the changed living area have been opened. In the light of interviews with residential users, changing behavioral patterns, especially in the living space, are observed with television. Some of the results obtained from the analysis can be listed as the transformation of the kitchen and living room spaces, which are determined as the main living areas, into more integrated spaces, and the bedroom and bathroom areas into deeper and more private spaces.
Bu çalışmada, yapılı çevre sadece fiziksel fonksiyonlar bağlamında değil, aynı zamanda toplumların sosyal strüktürünü de belirlemede önemli bir faktör olarak, bütünsel bir yaklaşım ile ele alınmıştır. Yapılı çevre kavramını oluşturan öncül yapı birimi olarak konut, canlıların barınma ihtiyaçları dolayısı ile, ilk çağlardan bu yana çeşitli formasyonlar geçirmiş ve kompleks bir konsept haline gelmiştir. Literatürde önemli bir yere sahip olan konut araştırmaları sayesinde, konut birimlerinin mekansal organizasyonlarında meydana gelen değişimleri farklı sebepler ve süreçler doğrultusunda incelemek mümkün olmaktadır. Mekansal organizasyonda meydana gelen değişimlerin, bireyler arasındaki iletişimi etkileyerek sosyal yapıyı şekillendirdiği; sosyal yapıdaki değişimlerin de aynı şekilde konut mekanlarının organizasyonunda önemli bir faktör olarak yer aldığı gözlemlenmiştir. Ek olarak, tarihsel süreçte yaşanan değişim ve gelişimler, toplumları ve dolayısı ile konut birimlerini çeşitli yönlerden etkilemiş ve biçimlendirmiştir. Çeşitli sebepler ile ortaya çıkan konut problemine bir çözüm olarak sunulan kooperatif konut projelerinin değerlendirilmesi sayesinde sosyal konut konseptinin ülkemizdeki işleyiş mekanizmaları değerlendirilebilecektir ve çevresel tasarım kuramının bireylerin davranış kalıpları üzerindeki etkisi tez çalışmasında ortaya koyulmaya çalışılacaktır. Çorum ilinde yer alan, Behruz ve Altuğ Çinici tarafından tasarlanıp 1971-1975 yılları arasında tasarım ve uygulaması yapılan Binevler Konut Kooperatifi bu tez kapsamında incelenmiştir. Mekanın değişimini ve şekillenmesini sosyal boyutları ile ele alan bu çalışmada, konut kullanıcılarının adaptasyon süreçleri ve bu süreç içinde mekansal ögelerde yaptıkları kişiselleştirmeler sebebi ile çeşitli değişimlere maruz kalan 25 konut, mekansal bağlamda meydana gelen değişikliklerin anlaşılması ve gerekçelerinin sorgulanması amacı ile seçilmiştir. Seçilen her konut yerinde gözlemler, yüz yüze görüşmeler, konut mekanlarının orijinal ve güncel planları arasındaki değişimler, fotoğraflar ve mekân dizimi yöntemi kapsamında matematiksel veriye ulaşabilmek amacı ile çeşitli sentaktik parametreler ile ele alınmıştır. Bu çalışmada, uyum sürecinde konutlarda en çok hangi mekânsal birimde kişiselleştirmelerin meydana geldiğini ve araştırmaya dahil edilen mekanlarda yapılan değişikliklerin sosyal yapı ile ilişkisinin anlaşılabilmesi amacı ile kullanıcıların mekansal tercih davranışlarının incelenmesinin önemi vurgulanmıştır. Bu ölçümlerin yapılabilmesi için, araştırma kapsamına alınan her konut ziyaret edilmiş ve konut kullanıcıları ile görüşülmüştür. Katılımcıların konut kullanımları ile ilgili açıklamalarına ek olarak yapılan detaylı gözlemlerin ardından, konut sakinlerinin ekleme ve/veya çıkartma yapma eğilimlerinin gerekçeleri ve evlerdeki mekansal elemanlarda meydana gelen değişiklikler ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmada yöntem olarak gözlemler, konut sakinleri ile gerçekleştirilen görüşmeler ve orijinal planlarda yapılan işaretlemeler ile birlikte mekânsal dizim yöntemi uygulanmıştır. Araştırmada mekan dizim analizlerinin çıktılarını almak için kullanılan Syntax 2D programı sayesinde araştırmaya konu olan konutları şekillendiren mekânsal birimler, bu birimlerin birbiri ile kurduğu ilişkiler irdelenmiştir. Syntax 2D ile konutun orijinal planı ile adaptasyon sürecinin çıktısı olarak meydana gelen güncel planı arasındaki dinamikler buna göre yorumlanmıştır. Araştırmada mekânsal dizim yöntemi kapsamında bütünleşme, bağlantısallık, ortalama derinlik, varyans, kapsayıcılık ve merkezilik gibi mekân dizimi parametreleri kullanılmıştır. Parametrelerin ortalama değerleri ve değişimleri de incelenmiştir. Konutu oluşturan fonksiyonel birimlerden gridler seçilerek matematiksel veriler kıyaslanmıştır. Görüşmelerden elde edilen veriler ışığında katılımcı grubun davranış kalıpları ile sentaktik parametrelerden elde edilen matematiksel veriler sentezlenmiş ve grafikler aracılığı ile yorumlanmıştır. Araştırmada ele alınan konutlarda meydana gelen mekansal ögelerdeki değişimlerin, konut kullanıcılarının görüşmelerde belirttiği davranış örüntüleri ve yaşam biçimleri ile bağlantılı sonuçlar oluşturduğu gözlemlenmiştir. Araştırma sonucunda, mekansal ögelerin ve günlük yaşamın fiziksel unsurlarında anlamsal kaymalar ve değişimler meydana gelmiştir. Mekansal kurgudaki bu değişiklikler bazı fonksiyonel konut birimlerinin önem kazanması, bazılarının daha derin ve daha özel mekanlar haline gelmesi, kullanıcıların mahremiyet ihtiyaçlarına yönelik olarak mekan dizimsel olarak hiyerarşik bir değişime uğradığı tespit edilmiştir. Güncel konut planlarında, ısıtma sistemindeki değişim ve zaman içinde konutlara eklenen televizyon ile birlikte değişen mekanlar tespit edilmiştir. Bu bağlamda değişen yaşam alanındaki, salon ve mutfak fonksiyon alanları, kapı ve bölmelerin açıldığı tespit edilmiştir. Konut kullanıcıları ile yapılan görüşmeler ışığında, televizyonla birlikte özellikle yaşam alanında değişen davranış biçimleri de gözlemlenmektedir. Analizler sonucu elde edilen sonuçlardan birkaçı ana yaşam alanı olarak belirlenen mutfak ve oturma odası mekanlarının daha entegre, yatak odası ve banyo alanlarının daha derin ve mahrem alanlara dönüşmesi olarak sayılabilir.
Bu çalışmada, yapılı çevre sadece fiziksel fonksiyonlar bağlamında değil, aynı zamanda toplumların sosyal strüktürünü de belirlemede önemli bir faktör olarak, bütünsel bir yaklaşım ile ele alınmıştır. Yapılı çevre kavramını oluşturan öncül yapı birimi olarak konut, canlıların barınma ihtiyaçları dolayısı ile, ilk çağlardan bu yana çeşitli formasyonlar geçirmiş ve kompleks bir konsept haline gelmiştir. Literatürde önemli bir yere sahip olan konut araştırmaları sayesinde, konut birimlerinin mekansal organizasyonlarında meydana gelen değişimleri farklı sebepler ve süreçler doğrultusunda incelemek mümkün olmaktadır. Mekansal organizasyonda meydana gelen değişimlerin, bireyler arasındaki iletişimi etkileyerek sosyal yapıyı şekillendirdiği; sosyal yapıdaki değişimlerin de aynı şekilde konut mekanlarının organizasyonunda önemli bir faktör olarak yer aldığı gözlemlenmiştir. Ek olarak, tarihsel süreçte yaşanan değişim ve gelişimler, toplumları ve dolayısı ile konut birimlerini çeşitli yönlerden etkilemiş ve biçimlendirmiştir. Çeşitli sebepler ile ortaya çıkan konut problemine bir çözüm olarak sunulan kooperatif konut projelerinin değerlendirilmesi sayesinde sosyal konut konseptinin ülkemizdeki işleyiş mekanizmaları değerlendirilebilecektir ve çevresel tasarım kuramının bireylerin davranış kalıpları üzerindeki etkisi tez çalışmasında ortaya koyulmaya çalışılacaktır. Çorum ilinde yer alan, Behruz ve Altuğ Çinici tarafından tasarlanıp 1971-1975 yılları arasında tasarım ve uygulaması yapılan Binevler Konut Kooperatifi bu tez kapsamında incelenmiştir. Mekanın değişimini ve şekillenmesini sosyal boyutları ile ele alan bu çalışmada, konut kullanıcılarının adaptasyon süreçleri ve bu süreç içinde mekansal ögelerde yaptıkları kişiselleştirmeler sebebi ile çeşitli değişimlere maruz kalan 25 konut, mekansal bağlamda meydana gelen değişikliklerin anlaşılması ve gerekçelerinin sorgulanması amacı ile seçilmiştir. Seçilen her konut yerinde gözlemler, yüz yüze görüşmeler, konut mekanlarının orijinal ve güncel planları arasındaki değişimler, fotoğraflar ve mekân dizimi yöntemi kapsamında matematiksel veriye ulaşabilmek amacı ile çeşitli sentaktik parametreler ile ele alınmıştır. Bu çalışmada, uyum sürecinde konutlarda en çok hangi mekânsal birimde kişiselleştirmelerin meydana geldiğini ve araştırmaya dahil edilen mekanlarda yapılan değişikliklerin sosyal yapı ile ilişkisinin anlaşılabilmesi amacı ile kullanıcıların mekansal tercih davranışlarının incelenmesinin önemi vurgulanmıştır. Bu ölçümlerin yapılabilmesi için, araştırma kapsamına alınan her konut ziyaret edilmiş ve konut kullanıcıları ile görüşülmüştür. Katılımcıların konut kullanımları ile ilgili açıklamalarına ek olarak yapılan detaylı gözlemlerin ardından, konut sakinlerinin ekleme ve/veya çıkartma yapma eğilimlerinin gerekçeleri ve evlerdeki mekansal elemanlarda meydana gelen değişiklikler ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmada yöntem olarak gözlemler, konut sakinleri ile gerçekleştirilen görüşmeler ve orijinal planlarda yapılan işaretlemeler ile birlikte mekânsal dizim yöntemi uygulanmıştır. Araştırmada mekan dizim analizlerinin çıktılarını almak için kullanılan Syntax 2D programı sayesinde araştırmaya konu olan konutları şekillendiren mekânsal birimler, bu birimlerin birbiri ile kurduğu ilişkiler irdelenmiştir. Syntax 2D ile konutun orijinal planı ile adaptasyon sürecinin çıktısı olarak meydana gelen güncel planı arasındaki dinamikler buna göre yorumlanmıştır. Araştırmada mekânsal dizim yöntemi kapsamında bütünleşme, bağlantısallık, ortalama derinlik, varyans, kapsayıcılık ve merkezilik gibi mekân dizimi parametreleri kullanılmıştır. Parametrelerin ortalama değerleri ve değişimleri de incelenmiştir. Konutu oluşturan fonksiyonel birimlerden gridler seçilerek matematiksel veriler kıyaslanmıştır. Görüşmelerden elde edilen veriler ışığında katılımcı grubun davranış kalıpları ile sentaktik parametrelerden elde edilen matematiksel veriler sentezlenmiş ve grafikler aracılığı ile yorumlanmıştır. Araştırmada ele alınan konutlarda meydana gelen mekansal ögelerdeki değişimlerin, konut kullanıcılarının görüşmelerde belirttiği davranış örüntüleri ve yaşam biçimleri ile bağlantılı sonuçlar oluşturduğu gözlemlenmiştir. Araştırma sonucunda, mekansal ögelerin ve günlük yaşamın fiziksel unsurlarında anlamsal kaymalar ve değişimler meydana gelmiştir. Mekansal kurgudaki bu değişiklikler bazı fonksiyonel konut birimlerinin önem kazanması, bazılarının daha derin ve daha özel mekanlar haline gelmesi, kullanıcıların mahremiyet ihtiyaçlarına yönelik olarak mekan dizimsel olarak hiyerarşik bir değişime uğradığı tespit edilmiştir. Güncel konut planlarında, ısıtma sistemindeki değişim ve zaman içinde konutlara eklenen televizyon ile birlikte değişen mekanlar tespit edilmiştir. Bu bağlamda değişen yaşam alanındaki, salon ve mutfak fonksiyon alanları, kapı ve bölmelerin açıldığı tespit edilmiştir. Konut kullanıcıları ile yapılan görüşmeler ışığında, televizyonla birlikte özellikle yaşam alanında değişen davranış biçimleri de gözlemlenmektedir. Analizler sonucu elde edilen sonuçlardan birkaçı ana yaşam alanı olarak belirlenen mutfak ve oturma odası mekanlarının daha entegre, yatak odası ve banyo alanlarının daha derin ve mahrem alanlara dönüşmesi olarak sayılabilir.