Taşınmazlar açısından muris muvazaası

Abstract

Bu çalışmamızın konusunu miras bırakanın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla gerçekleştirdiği tapulu taşınmazlardaki muvazaalı işlemler oluşturmaktadır. Muvazaa, bir sözleşmeye taraf olan şahısların iradeleri ile beyanları arasında bilerek uygunsuzluk yaratma hali olarak tanımlanabilir. Muris muvazaasında da miras bırakan aslında bağışladığı taşınmazını satış ya da ölünceye kadar bakma sözleşmesi olarak göstermektedir. Bu kapsamda ele alacağımız tezimizin birinci bölümünde muris muvazaasına ait genel kavramlara ve bu muvazaa türüne neden olan olgulara, ayrıca bu muvazaa türünün benzer kavramlarla olan ilişkilerine değinilecektir. İkinci bölümde ise muris muvazaasının unsurları ile Yargıtay kararları doğrultusunda muris muvazaası olarak nitelendirilemeyecek tasarruflar ele alınacaktır. Üçüncü bölümde ise taşınmazlar açısından muvazaa davasının usul ve sonuçları anlatılacaktır.

The subject matter of this thesis is the fictitious transactions in the title deeds carried out by the inheritance in order to smuggle property from the heirs. Fictitious transactions can be defined as a state of deliberate inconsistency between the will and declarations of the parties to a contract. In the fictitious transactions, the inheritance shows the real estate he donated as a contract of selling or contract of keeping until die. In the first part of our thesis, which we will deal with in this context, the general concepts of fictitious transactions and the phenomena that cause this type of collusion, as well as the relations of this type of collusion with similar concepts will be assessesed. In the second part, the elements of the fictitious transactions and the savings that cannot be described as the fictitious transactions in line with the Supreme Court decisions will be discussed. In the third part, the procedures and results of the fictitious transactions case will be explained in terms of immovables.