Publication: The length of time and the duration of space: Word learning of spatial and temporal metaphors across auditory and visual modalities
Institution Authors
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Type
Master's thesis
Access
info:eu-repo/semantics/restrictedAccess
Publication Status
Unpublished
Abstract
Space and time are highly interconnected domains in language and cognition. Here, we focus on the interactions between the conceptual and linguistic aspects of these domains. We ask to what extent the conceptual and perceptual processes of space and time influence how word meanings are learned and extended across space and time domains. To answer this question, we taught 4-5-year-old and adult native speakers of Turkish a novel word with spatial (i.e., length) or temporal meaning (i.e., duration) and investigated how well they learned and extended the word meaning to the other domain. We manipulated two aspects of learning multiple word meanings of spatial metaphors: (i) the direction of extension and (ii) the modality of temporal perception. Children could learn the spatial meaning of the novel word more easily than the temporal meaning. In fact, they failed to learn the temporal meaning. Although children successfully learned the spatial meaning, they failed to extend this meaning to the time domain. By contrast, adults were able to learn spatial and temporal meanings equally easily. However, they learned the temporal meaning better from the visual modality than from the auditory modality. Once they learned the temporal meaning, they could extend the temporal meaning to the space domain as easily, regardless of time modality; suggesting a facilitative role of polysemy in overcoming modality differences in word learning.
Uzam ve zaman, dil ve bilişte birbiriyle oldukça ilişkili alanlardır. Bu çalışmada, bu alanların kavramsal ve dilsel yönleri arasındaki etkileşimlere odaklanılmıştır. Özellikle, uzam ve zamanın algısal ve kavramsal süreçlerinin, her iki alandaki anlamlarının öğrenilmesi ve bu kelime anlamlarının bir diğer alana aktarılmasını ne ölçüde etkilediği sorusuna cevap aranmıştır. Bu soruyu cevaplamak için anadili Türkçe olan 4-5 yaşındaki çocuklara ve yetişkinlere uzamsal (uzunluk) veya zamansal (süre) anlamı olan yeni bir kelime öğretilmiştir. Bu kelimenin anlamını ne kadar iyi öğrendiklerini ve diğer alana ne kadar iyi aktarabildikleri test edilmiştir. Bu süreçte, uzamsal metaforların anlamlarının öğrenilmesi ile ilgili iki faktör manipüle edilmiştir: (i) aktarımın yönü ve (ii) zamansal algının modalitesi. Araştırma bulguları çocukların yeni kelimenin uzamsal anlamını zamansal anlamdan daha iyi öğrenebildiğini; zamansal anlamı ise öğrenemediklerini göstermiştir. Ancak, yetişkinlerin uzamsal ve zamansal anlamları eşit derecede kolay bir şekilde öğrenebildikleri bulunmuştur. Bununla birlikte, yetişkinlerin zamansal anlamı görsel modaliteden işitsel modaliteyle karşılaştırıldığında daha iyi öğrendikleri gözlemlenmiştir. Ancak, zamansal anlamı öğrendikten sonra zamanın modalitesinden bağımsız olarak uzam alanına kolayca aktarabildikleri bulunmuştur. Bu sonuç, kelime öğrenimindeki modalite farklılıklarının üstesinden gelmede çok anlamlılığın kolaylaştırıcı bir rolü olduğunu gösterebilir.
Uzam ve zaman, dil ve bilişte birbiriyle oldukça ilişkili alanlardır. Bu çalışmada, bu alanların kavramsal ve dilsel yönleri arasındaki etkileşimlere odaklanılmıştır. Özellikle, uzam ve zamanın algısal ve kavramsal süreçlerinin, her iki alandaki anlamlarının öğrenilmesi ve bu kelime anlamlarının bir diğer alana aktarılmasını ne ölçüde etkilediği sorusuna cevap aranmıştır. Bu soruyu cevaplamak için anadili Türkçe olan 4-5 yaşındaki çocuklara ve yetişkinlere uzamsal (uzunluk) veya zamansal (süre) anlamı olan yeni bir kelime öğretilmiştir. Bu kelimenin anlamını ne kadar iyi öğrendiklerini ve diğer alana ne kadar iyi aktarabildikleri test edilmiştir. Bu süreçte, uzamsal metaforların anlamlarının öğrenilmesi ile ilgili iki faktör manipüle edilmiştir: (i) aktarımın yönü ve (ii) zamansal algının modalitesi. Araştırma bulguları çocukların yeni kelimenin uzamsal anlamını zamansal anlamdan daha iyi öğrenebildiğini; zamansal anlamı ise öğrenemediklerini göstermiştir. Ancak, yetişkinlerin uzamsal ve zamansal anlamları eşit derecede kolay bir şekilde öğrenebildikleri bulunmuştur. Bununla birlikte, yetişkinlerin zamansal anlamı görsel modaliteden işitsel modaliteyle karşılaştırıldığında daha iyi öğrendikleri gözlemlenmiştir. Ancak, zamansal anlamı öğrendikten sonra zamanın modalitesinden bağımsız olarak uzam alanına kolayca aktarabildikleri bulunmuştur. Bu sonuç, kelime öğrenimindeki modalite farklılıklarının üstesinden gelmede çok anlamlılığın kolaylaştırıcı bir rolü olduğunu gösterebilir.