Publication: Tarihi sur kalıntılarının oluşturduğu kentsel boşluklarda mekânsal davranışın dizimsel irdelenmesi
Institution Authors
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Type
Master's thesis
Access
restrictedAccess
Publication Status
Unpublished
Abstract
Urban spaces are such places where citizens come together and interact socially, and different socio-cultural groups of society encounter with each other. In the formation of urban spaces, there is a mutual interaction between the perceptions, interpretations and behaviours of the citizens within the physical environment. While these interactions in daily life take place, cities with dense historical, spatial and perceptual layers, where the traces of the past are transferred to the present time, leave deep traces in the memory of the citizens by influencing their perceptions and behaviours. The structures and cultural values of different historical times that exist in the memory of the city contribute to the best understanding of the characteristics of urban space. One of the components in which this process in the cities can be read is the cultural heritage and ruins of various civilizations revealed by the historical past. As a matter of fact, the structures that carry the morphological structures and traces of different periods and civilizations and the ruins left behind continue to provide important data on the memory of the urban space and contribute to the belonging of the citizens to the city they live in. For this reason, environmental and urban perception, which can be defined as the memory of a city, is of great importance for the citizens to make sense of the city they live in, the cultural values and social patterns that make up the city. This thesis study aims to examine the effects of the structures and remains of the Galata walls on the perception and behaviour of the citizens, which have witnessed various empires since the Byzantine Empire period and are still physical parts of the urban space. It is based on the hypothesis that in the urban areas where today's ruins are located, the parking lot, warehouse area, various functions, being under the subway excavation, as well as the unplanned construction in the immediate vicinity of these structure and the ruins, cannot be experienced visually and physically enough by the citizens due to the reasons that affect their visual perceptions. It is thought that the space syntax data of integration and visibility (isovist) belonging to the current morphological structure of the region also affects the perceptions and behaviours of the citizens. This study, in which this interaction is discussed together with syntactic analyses and behavioural analyses of individuals using the urban area, is based on the determination of the reasons that prevent the transfer of urban memory to new generations. As a matter of fact, it is thought that these reasons, which directly affect the behaviour in the perceptual processes of individuals, have a negative impact on the cognitive perception of the society over time and create an urban void while posing a threat to the transfer of urban memory to the future. In this study, the theoretical background of the research consists of examining the concept of urban void in the context of urban spaces identified in the Galata region, which has transferred the physical and social layers of various civilizations throughout the historical process to the present day. The methodology of the study is based on the comparison of the behavioural patterns of the urban spaces that formed around the remnants of the city walls in the Galata region and the syntactic characteristics of the urban space. In this context, it is aimed to investigate the behavioural patterns of 10 urban areas around the ruins of the city walls in the Galata region, to investigate the impact of the morphological structure of these urban areas on behaviour and to reveal the reasons behind the behavioural patterns of the citizens. For the field research, historical buildings, ruins, and their nearby urban environments in which these structural components are located in the Galata region, which is one of the regions where the historical stratification affecting the physical structure of Istanbul is intense, is studied. To determine the environmental perception in 10 different areas, behavioural data were used, and descriptive and statistical analyses were carried out in comparison with the space syntax data that constitute the existing morphological data of the region. In this direction, behavioural analyses were prepared for each of the 10 selected regions by using the information about the behavioural data of the individuals using the region through observation in the urban areas selected as the study area. This first dataset of the research created the behavioural data of each region. The second dataset of the study consisted of the syntactic data obtained by the space syntax method for each region. The two datasets obtained were analyzed comparatively.
Kentsel mekânlar, kentlilerin bir araya gelerek sosyal etkileşime girdiği, toplumun farklı sosyo-kültürel gruplarının birbirleriyle karşılaştığı mekânlardır. Kentsel mekânların biçimlenmesinde kentlilerin fiziksel çevre ile olan ilişkileri, algılamaları, anlamlandırmaları ve davranışları arasında karşılıklı bir etkileşim vardır. Gündelik hayatın içerisindeki bu etkileşimler gerçekleşirken geçmişin izlerinin bugüne taşındığı tarihi, mekânsal, algısal katmanların yoğun olduğu kentler, kentlilerin hafızasında derin izler bırakır, algı ve davranışlarını etkileyerek geleceğe taşır. Kentin hafızasında var olan farklı tarihsel zamanlara ait yapılar ve kültürel değerler, kentsel mekânın özelliklerinin en iyi şekilde anlaşılmasına katkıda bulunur. Kentlerdeki bu sürecin okunabildiği bileşenlerden biri de tarihsel geçmişin ortaya koyduğu çeşitli medeniyetlere ait kültürel miras ve kalıntılardır. Nitekim farklı dönemlerin ve uygarlıkların morfolojik yapılarını ve izlerini taşıyan yapılar ve ardında kalan kalıntılar, günümüzde kentsel mekânın hafızasına ilişkin önemli veriler sunmaya ve kentlilerin yaşadıkları kente olan aidiyetlerine katkı sunmaya devam eder. Bu sebeple, bir kentin hafızası olarak tanımlanabilen çevresel ve kentsel algı, kentlilerin yaşadıkları kenti, kenti oluşturan kültürel değerleri ve sosyal kalıpları anlamlandırmaları açısından büyük önem taşır. Bu tez çalışması, Bizans İmparatorluğu döneminden itibaren çeşitli imparatorluklara tanıklık etmiş ve günümüzde halen kentsel mekânın fiziki olarak bir parçası olan Galata surlarına ait yapı ve kalıntıların kentlilerin algı ve davranışlarındaki etkisini irdelemeye yöneliktir. Çalışmanın hipotezi, Galata surlarına ait yapı ve kalıntılarının, günümüzdeki yapı ve kalıntı parçalarının bulunduğu yerlerde otopark, depo alanı çeşitli fonksiyonlar, metro kazısı altında bulunma gibi engeller ile birlikte söz konusu bu yapı ve kalıntılarının yakın çevresindeki plansız yapılaşma gibi görsel algıyı etkileyen nedenlerle kentliler tarafından yeterince görsel ve bedensel olarak deneyimlenemedikleri yaklaşımına dayanmaktadır. Bölgenin mevcut morfolojik yapısına ait olan bütünleşme (integration) ve görülebilirlik (isovist) mekânsal dizim verilerinin de kentlilerinin algı ve davranışlarını etkilediği düşünülmektedir. Söz konusu bu etkileşimin sentaktik analizlerle ve kentsel alanı kullanan bireylerin davranış analizleriyle birlikte ele alındığı bu çalışma, kentsel hafızanın yeni kuşaklara aktarımına engel olan nedenlerin tespit edilmesine dayanmaktadır. Nitekim, bireylerin algısal süreçlerinde doğrudan davranışa etki eden bu nedenlerin, zamanla toplumun bilişsel algısına olumsuz etki ettiği ve kentsel boşluk oluşturarak kentsel hafızanın geleceğe taşınmasına tehdit oluşturduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada, tarihsel süreç boyunca çeşitli medeniyetlere ait fiziksel ve sosyal katmanları günümüze taşıyan Galata bölgesinde belirlenen kentsel mekânlar bağlamında kentsel boşluk kavramının irdelenmesi, araştırmanın kuramsal arka planını oluşturmaktadır. Çalışmanın metodolojisi ise, Galata bölgesinde yer alan sur kalıntılarının etrafında oluşan kentsel alanların davranışsal örüntüleriyle kentsel mekânın sentaktik özelliklerinin karşılaştırmasına dayanmaktadır. Bu bağlamda, Galata bölgesinde yer alan sur kalıntılarının bulunduğu 10 adet kentsel alanın, kentliler tarafından ne tür davranış kalıpları kapsamında kullanıldığını ve bu kentsel alanların morfolojik yapısının davranışa olan etkisini araştırmak ve kentlilerin davranışsal örüntülerinin ardındaki nedenlerin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Alan araştırması için İstanbul'un fiziksel yapısına etki eden tarihsel katmanlılığın yoğun olduğu bölgelerden biri olan Galata bölgesindeki tarihi yapılar, kalıntılar ve bu yapısal bileşenlerin içinde bulundukları kentsel mekânlar üzerinde çalışılmıştır. Seçilen 10 farklı alandaki çevresel algıyı tespit etmek üzere, davranış verileri kullanılmış olup, bölgenin mevcut morfolojik verisini oluşturan mekânsal dizim verileriyle karşılaştırmalı olarak açıklayıcı (descriptive) ve istatiksel analizler gerçekleştirilmiştir. Bu doğrultuda, çalışma alanı olarak seçilen kentsel alanlarda gözlem yoluyla bölgeyi kullanan bireylerin davranışsal verilerine ilişkin bilgiler kullanılarak seçilen 10 bölgenin her biri için davranış analizleri hazırlanmıştır. Araştırmanın bu ilk veri seti, her bölgenin davranış verisini oluşturmuştur. Araştırmanın ikinci veri setini ise, her bölgenin mekânsal dizim yöntemiyle elde edilen sentaktik verileri oluşturmuştur. Elde edilen iki veri seti, karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir.
Kentsel mekânlar, kentlilerin bir araya gelerek sosyal etkileşime girdiği, toplumun farklı sosyo-kültürel gruplarının birbirleriyle karşılaştığı mekânlardır. Kentsel mekânların biçimlenmesinde kentlilerin fiziksel çevre ile olan ilişkileri, algılamaları, anlamlandırmaları ve davranışları arasında karşılıklı bir etkileşim vardır. Gündelik hayatın içerisindeki bu etkileşimler gerçekleşirken geçmişin izlerinin bugüne taşındığı tarihi, mekânsal, algısal katmanların yoğun olduğu kentler, kentlilerin hafızasında derin izler bırakır, algı ve davranışlarını etkileyerek geleceğe taşır. Kentin hafızasında var olan farklı tarihsel zamanlara ait yapılar ve kültürel değerler, kentsel mekânın özelliklerinin en iyi şekilde anlaşılmasına katkıda bulunur. Kentlerdeki bu sürecin okunabildiği bileşenlerden biri de tarihsel geçmişin ortaya koyduğu çeşitli medeniyetlere ait kültürel miras ve kalıntılardır. Nitekim farklı dönemlerin ve uygarlıkların morfolojik yapılarını ve izlerini taşıyan yapılar ve ardında kalan kalıntılar, günümüzde kentsel mekânın hafızasına ilişkin önemli veriler sunmaya ve kentlilerin yaşadıkları kente olan aidiyetlerine katkı sunmaya devam eder. Bu sebeple, bir kentin hafızası olarak tanımlanabilen çevresel ve kentsel algı, kentlilerin yaşadıkları kenti, kenti oluşturan kültürel değerleri ve sosyal kalıpları anlamlandırmaları açısından büyük önem taşır. Bu tez çalışması, Bizans İmparatorluğu döneminden itibaren çeşitli imparatorluklara tanıklık etmiş ve günümüzde halen kentsel mekânın fiziki olarak bir parçası olan Galata surlarına ait yapı ve kalıntıların kentlilerin algı ve davranışlarındaki etkisini irdelemeye yöneliktir. Çalışmanın hipotezi, Galata surlarına ait yapı ve kalıntılarının, günümüzdeki yapı ve kalıntı parçalarının bulunduğu yerlerde otopark, depo alanı çeşitli fonksiyonlar, metro kazısı altında bulunma gibi engeller ile birlikte söz konusu bu yapı ve kalıntılarının yakın çevresindeki plansız yapılaşma gibi görsel algıyı etkileyen nedenlerle kentliler tarafından yeterince görsel ve bedensel olarak deneyimlenemedikleri yaklaşımına dayanmaktadır. Bölgenin mevcut morfolojik yapısına ait olan bütünleşme (integration) ve görülebilirlik (isovist) mekânsal dizim verilerinin de kentlilerinin algı ve davranışlarını etkilediği düşünülmektedir. Söz konusu bu etkileşimin sentaktik analizlerle ve kentsel alanı kullanan bireylerin davranış analizleriyle birlikte ele alındığı bu çalışma, kentsel hafızanın yeni kuşaklara aktarımına engel olan nedenlerin tespit edilmesine dayanmaktadır. Nitekim, bireylerin algısal süreçlerinde doğrudan davranışa etki eden bu nedenlerin, zamanla toplumun bilişsel algısına olumsuz etki ettiği ve kentsel boşluk oluşturarak kentsel hafızanın geleceğe taşınmasına tehdit oluşturduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada, tarihsel süreç boyunca çeşitli medeniyetlere ait fiziksel ve sosyal katmanları günümüze taşıyan Galata bölgesinde belirlenen kentsel mekânlar bağlamında kentsel boşluk kavramının irdelenmesi, araştırmanın kuramsal arka planını oluşturmaktadır. Çalışmanın metodolojisi ise, Galata bölgesinde yer alan sur kalıntılarının etrafında oluşan kentsel alanların davranışsal örüntüleriyle kentsel mekânın sentaktik özelliklerinin karşılaştırmasına dayanmaktadır. Bu bağlamda, Galata bölgesinde yer alan sur kalıntılarının bulunduğu 10 adet kentsel alanın, kentliler tarafından ne tür davranış kalıpları kapsamında kullanıldığını ve bu kentsel alanların morfolojik yapısının davranışa olan etkisini araştırmak ve kentlilerin davranışsal örüntülerinin ardındaki nedenlerin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Alan araştırması için İstanbul'un fiziksel yapısına etki eden tarihsel katmanlılığın yoğun olduğu bölgelerden biri olan Galata bölgesindeki tarihi yapılar, kalıntılar ve bu yapısal bileşenlerin içinde bulundukları kentsel mekânlar üzerinde çalışılmıştır. Seçilen 10 farklı alandaki çevresel algıyı tespit etmek üzere, davranış verileri kullanılmış olup, bölgenin mevcut morfolojik verisini oluşturan mekânsal dizim verileriyle karşılaştırmalı olarak açıklayıcı (descriptive) ve istatiksel analizler gerçekleştirilmiştir. Bu doğrultuda, çalışma alanı olarak seçilen kentsel alanlarda gözlem yoluyla bölgeyi kullanan bireylerin davranışsal verilerine ilişkin bilgiler kullanılarak seçilen 10 bölgenin her biri için davranış analizleri hazırlanmıştır. Araştırmanın bu ilk veri seti, her bölgenin davranış verisini oluşturmuştur. Araştırmanın ikinci veri setini ise, her bölgenin mekânsal dizim yöntemiyle elde edilen sentaktik verileri oluşturmuştur. Elde edilen iki veri seti, karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir.