Person: BİNGÖL, Ayşe Hazar Köksal
Name
Job Title
First Name
Ayşe Hazar Köksal
Last Name
BİNGÖL
4 results
Publication Search Results
Now showing 1 - 4 of 4
ArticlePublication Metadata only The occidentalist imaginary of Istanbul Modern: a case for social imaginaries in the age of global contemporary(Taylor & Francis, 2019-07) Köksal, Ayşe Hazar; Industrial Design; BİNGÖL, Ayşe Hazar KöksalThis article discusses the ways in which Occidentalism, as a dialogical making of Turkish modernity associated with a non-Western context, extends to the contemporary era as the social imaginary of the artistic field. The social imaginary, as defined by Charles Taylor, is the shared structure of meanings, and provides a basis for generating common practices while, at the same time, granting a sense of legitimacy for a group of people. In this respect, the article claims that Occidentalism, which ultimately refers to the boundary management of what is imagined as West and East, underlines the myth of the artistic social imaginary. The Occidentalist imaginary sanctions artists as the competent performers of the boundary management between the West and the East, past and present, local and global, with its shifting associations. As Taylor notes, the ways in which people imagine their social existence are carried in images, stories and legends. This article investigates the narratives of art museum exhibitions to grasp both factual and normative understandings. To understand the interplay between change and continuity in the Occidentalist imaginary, the article focuses on Istanbul Modern, the museum of modern and contemporary art in Istanbul founded in 2004. The analysis of narratives produced through exhibitions and the interpretation of the museum's collections not only reveals the patterns and shifts in the ways of producing the Occidentalist imaginary, but also illustrates the logic that sustains its extension to the global contemporary era.ArticlePublication Metadata only Relocating the arts in the new Istanbul: urban imaginary as a contested zone(Informa Group, 2014) Erek, Ayşe N.; Köksal, Ayşe Hazar; Industrial Design; BİNGÖL, Ayşe Hazar KöksalParallel to its reconstitution as a global city, Istanbul has experienced an expansion of the arts through the foundation of new institutions, such as museums and galleries, and the dissemination of art events and exhibitions related to the city. The role of the arts and arts institutions in Istanbul's renewal is central to understanding the relationship between the material and immaterial dynamics of this process. The contemporary art world has both invented new strategies for the city's representation, where issues, such as tourism, consumerism, public space, democracy, and identities, are tightly interwoven, while simultaneously revealing conflicts and contestations. In the hands of contemporary artists and arts professionals, the city's “urban imaginary” has become an analytical vehicle that both exposes the tensions of global dynamics and presents the city as spectacle. Thus, this imaginary also serves to document the forces that affect the arts and the city, and a close study of it can enrich our understanding of the reconditioning process.ReviewPublication Metadata only Introduction(Informa Group, 2014) Erek, A. E.; Köksal, Ayşe Hazar; Industrial Design; BİNGÖL, Ayşe Hazar KöksalThis special issue of Visual Resources examines the ongoing debates about art and urban imaginary by connecting the city with its past and its present. Cities are constantly envisioned throughout history in diverse ways. In the global era, the reimagining of the city involves a process where art and the urban imaginary are recognized as far more mutually constitutive than ever. The globalizing cities necessitate the urban imaginary to restructure its transnational, historical, and cultural conditioning in terms of mapping the global hierarchy. Surely reimagining the city as a multilayered process is not simply a branding strategy. Not only are the cities structured in different forms of representation and imaginaries they are also themselves spaces of imagination and creativity. Hence urban imaginary and art are interwoven in countless ways in the city to reveal or conceal multiple stories. The five essays collected here propose new interpretations on the dynamic ways of producing urban representation interlaced with the contemporary art world, the urban visual culture, as well as its institutions, such as museums, biennials, exhibitions, and cultural events.ArticlePublication Open Access Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nin duyulmamış tarihi(Hacettepe Üniversitesi, 2014) Köksal, Ayşe Hazar; Industrial Design; BİNGÖL, Ayşe Hazar KöksalTarih boyunca toplumsal bellek ve karşı bellek birbiri ile mücadele halindedir. Farklı iktidar ve bilgi ilişkilerinin anlatılarına göre yeniden inşa edilen tarih, toplumsal belleğin, yani bir toplumun neyi hatırlayıp unutacağının sınırlarını çizmektedir. Sanat müzeleri, bu süreçte, görünür kıldığı objeler aracılığıyla, hem bu resmi tarihi meşrulaştırır, hem de tarihin ortak bir toplumsal bellek oluşturmasına aracılık eder. Ancak çoğulcu toplumsal yapı, farklı toplumsal bağlamlar, pratikler ve geçmişlerden beslenen bir öteki tarihi oluşturmayı sürdürmektedir. Toplumsal belleğin sınırlarına rağmen, sessiz ve görünmez bir ortak geçmişi paylaşanlar zaman içerisinde bir karşı bellek oluşturmaya başlar. Bu durum, karşı belleği de kapsayacak yeni bir tarih anlatısı arayışını beraberinde getirir. Müze, toplumsal ve karşı bellek üzerinden yapılan bu iktidar mücadelesinin en etkin aracılarından biri olur. Bu makale, 1970’lerde Ankaralı sanatçıların karşı belleklerinden beslenen bir sanat tarihi anlatısını oluşturma ve bunu kendi sanat müzelerini kurarak meşrulaştırma çabalarını aktarmayı amaçlamaktadır. Ankara Resim ve Heykel Müzesi 1980 yılında kurulduğunda bu mücadelenin katkısı önemli olmuştur. Bu çerçevede makale, Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nin resmi kurum tarihinden ziyade, müzenin kurulmasının ardındaki sessiz dinamikleri ve dolayısıyla kurumun duyulmamış tarihini anlatmayı hedeflemektedir. Erken Cumhuriyet döneminde sanat dünyasında etkin olan Güzel Sanatlar Akademisi, kendisine bağlı olarak kurulan Resim ve Heykel Müzesi aracılığıyla Türkiye’deki sanat tarihi anlatısının sınırlarını belirleyen en önemli kurum olmuştur. Müzede Akademi’nin ulus devlet anlatısına dayalı sanat tarihi yazımı görünür olmuş ve bu anlatı toplumsal sanat belleğini oluşturmuştur. Türkiye konjonktürünün sürekli değişmesine rağmen müzenin aynı pratiği devam ettirmesi 1970’lerde eleştirilmeye başlanmıştır. Bu eleştiriler, aynı zamanda, çeşitlenen sanat ortamında Akademi’nin müze üzerinden yeniden meşruiyetini kurma çabasına da yöneliktir. Aynı dönemde Ankara’daki sanat ortamı Ankaralılık üzerinden bir kimlik oluşturmaya ve bu kültürel kimlikten beslenen üretimler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu süreç, Ankaralı sanatçıların karşı belleklerinin oluşturduğu eserleri görünür kılacak bir müze ve sanat tarihi taleplerini artırmıştır. Mesele, Erken Cumhuriyet döneminden beri değişmeyen sanat tarihi yazımına ve bunun müzede teşhir biçimine alternatif bir anlatı inşa etme çabasıdır. Ankara Resim ve Heykel Müzesi, Ankaralı sanatçıların sanat tarihi üzerinden verdikleri bu iktidar mücadelesi için bir alan olarak kurulmuştur. Ancak, nihayetinde Ankara Müzesi de koleksiyonu, teşhiri ve tasnifiyle İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin bir benzerini oluşturmuş, Ankaralı sanatçıların bir raddeye kadar görünür olmasına izin verilen ve resmi sanat tarihinin sınırlarının hissedildiği bir müze ortaya çıkmıştır. Toplumsal bellek, birleştirici bir gösteri olarak karşı belleği yok etmiş ve kendine benzerlik bulaştırmıştır. Bu kapsamda, başta o dönemde müze kurulmasına yönelik etkin yayınlar yapan Ankara Sanat Dergisi’nde çıkan yazılar taranmış, döneme dair diğer yayınlar aracılığıyla dönemin konjonktürü anlaşılmış, eldeki belgelerden ise müzenin resmi tarihinin dışında kalan bazı konulara açıklık getirmek için yararlanılmıştır.